Kırklareli Suları Bu Konferansta Konuşuldu

"Türkiye su zengini değil, ama suyu zenginmiş gibi kullanıyor"

Kırklareli Belediyesi'nin katkılarıyla Atatürk Kültür Merkezi'nde Kırklareli suları konuşuldu.

Namık Kemal Üniversitesi Çorlu Mühendislik Fakültesi Çevre Mühendisliği bölümü akademisyeni Prof. Dr. Füsun Ekmekyapar'ın konuşmacı olarak katıldığı  "Kırklareli Suları-Armağan Barajı Örneği" konulu konferans bugün saat 14.00'da Kırklareli Atatürk Kültür Merkezi'nde gerçekleştirildi. Programa Kırklareli Vali Yardımcısı Hasan Tanrıseven, Kırklareli Belediye Başkan Vekili Yücel Oluçay, Kırklareli Kent Konseyi Başkanı Yasemin Ertaş, TMMOB İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri Erol Özkan, ÇYDD Kırklareli Şube Başkanı Birsen Meriç, DOKU Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Göksal Çidem ve çok sayıda dinleyici katıldı.

"Türkiye su zengini değil ama suyu zenginmiş gibi kullanıyor"

Program saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başladı. Kırklareli Kent Konseyi Başkanı Yasemin Ertaş açılış konuşmasını gerçekleştirdi. Konuşmasında suyun verimli kullanılmadığına dikkat çeken Başkan Ertaş, açıklamasında "Sayın Belediye Başkanlarım, sivil toplum kuruluşlarının değerli üyeleri ve değerli dostlarımız, sayın basın mensuplarımız hoşgeldiniz. Bugün Dünya Su Günü için toplandık. Aslında geçtiğimiz hafta itibariyle Dünya Ormancılar Günü, Dünya Meteoroloji Günü olarak da kutlanmakta. Türkiye'de 57 milyar metreküp su tüketiminin %77'si tarımsal amaçlı kullanılıyor. Tarımdaki sulamanın %68'i vahşi sulama olarak yapılıyor. Su verimliliği %51 seviyesinde. Yani suyun %49'unu kaybediliyor. Türkiye su zengini değil ama suyu zenginmiş gibi kullanıyor. Özetle suyu verimli kullanmıyoruz. Sularımız tükeniyor, kirleniyor. En büyük tehdit de insanın neden olduğu iklim krizi. İklim değişiyor. Bizim de değişmemiz gerekmiyor mu?

Kırklareli özelinde konuyu açacak olursak. Kırklareli'nde yıllık toplam yağış miktarında azalma var. İklim değişim sürecinde yüksek yağışlar daha sık oluşmakta. Bu yüksek yağışlar sellere sebep olmaktadır. Yüksek yağışlara bağlı olarak yıllık toplam ve aylık ortalama yağışlarının artmış görünmesi yanıltıcıdır. Çünkü yüksek yağışlar toprağa sızmayıp yüzeyin akışıyla sele dönüşüp akıp gitmektedir. Yüksek olup ısınma ve kuraklaşma sürecinde buharlaşma artmış, tarımda daha fazla sulama suyu kullanma ihtiyacı doğurmuştur. Öte yandan yeraltı suları hızla kirletilmektedir. Gelecekte içme suyu ihtiyacı daha da artacaktır.

Üretilen su varlık ve devamlılık kaynağıdır, vazgeçilemez. Kırklareli Kent Konseyi Çevre Meclisi, DOKU Derneği, muhtarlarımız, çevre gönülleriyle birlikte Kırklareli ve çevresinde su kaynaklarımızı korumak için yoğun bir. mücadele verilmiştir ve verilmektedir. Bu mücadelelerinde dolayı hepsine teşekkürlerimi iletiyorum." ifadelerini kullandı.

Namık Kemal Üniversitesi Çorlu Mühendislik Fakültesi Çevre Mühendisliği bölümü akademisyeni Prof. Dr. Füsun Ekmekyapar konferansta öğrencisiyle birlikte çalışmalar sürdüren Göksal Çidem'e "Göksal Bey, Armağan Köyü numuneler aldı değişik noktalardan ve su kalitesini belirlemeye çalıştı. Her zaman Göksal Bey deyince yardımımıza koştu, sağolsun. İyi ki varsınız." cümleleriyle teşekkürlerini iletti.

"Oranlar düşerse balık ölümleri başlar"

Prof. Dr. Ekmekyapar konuşmasında ilimiz bünyesindeki barajların yapısından bahsetti. Barajın kaya dolgu tipinde yapılmış olduğuna vurgu yapan Prof. Dr. Ekmekyapar, sözlerine şu şekilde devam etti: "Barajımızın hacmi 1.553.000 m3, akarsu yatağından yüksekliği 61 metre, normal su kotunda göl hacmi 51 hektometre küp, normal su kotunda göl alanı 3 km2 ve baraj 5.623 hektarlık bir alana su hizmeti veriyor. Bu rakam belki biraz daha büyümüş olabilir 2015 yılından günümüze. Kırklareli ilinin içmi ve kullanma suyu %95 oranında yüzeysel su kaynakları ve Kırklareli Barajı'ndan sağlanıyor. 2013 yılında İçme ve Kullanma Serisinden verilen toplam su miktarı 6.780.210 metredir. Bu rakamın 7 milyonu geçtiğinde 8 milyona yaklaştığını öğrendim bugün. Kısaca bahsedeyim. Çok detaylara dalmak istemiyorum. Çevre mühendisliğinde ve su biliminde, su kalitesinde belli bazı parametreler vardır. O parametreler açısından suyu incelersiniz. Burada pH, elektriksel etkenlik, çözülmüş oksijen ve asgıda katı madde açısından yani fizikokimyasal parametreler açısından PH'a bakın 7 civarında elektriksel etkenliğe düşük çözülmüş oksijen değeri yüksek en fazla 9 oluyor sularda. Burada dört altı yüz olanlar altı olanlar arası değişiyor. Ama 3 miligram litrenin altına düşerse bu değer balık ölümleri başlıyor. Ama ilimizde böyle bir sorun yok burada çözülmüş. Ağır metaller açısından da bir miktar demir ve manganda yükseklik var. Kırklareli Barajı ele alınacaksa içme suyu, arıtma tesisi suyunu Kırklareli Barajı'ndan alıyor ve zaten demir ve mangan giderimi yaptığı için dolayısıyla o problem orada çözülmüş olacaktır. Sırasıyla demir, mangan, bakır ve çinko olarak Şubat, Mart, Nisan aylarına doğru bu parametreleri bu şekilde belirledik. Demir konsantrasyonu sadece 5. numune alma noktasında biraz yüksek. Yani bu Dünya Sağlık Örgütü ve diğer kalite kriterlerini, sınır değerlerini veren örgütlerin belirtmiş olduğu rakamın biraz üzerinde. Ama Kırklareli Barajı'nda da, İçme Su Yaratma Tesisinde de demir ve mangan problemi zaten var ve giderim için ayrı teknolojiler uyguluyorlar.”