TRAKYA ÜNİVERSİTESİ, DÜNYA DİYABET GÜNÜ'NDE FARKINDALIK ETKİNLİĞİ DÜZENLEDİ

Trakya Üniversitesi Hastanesi’nde, “14 Kasım Dünya Diyabet Günü” etkinliği gerçekleştirildi. Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Endokrinoloji Bilim Dalı tarafından düzenlenen etkinlikte toplum genelinde sık görülen diyabet hastalığına dikkat çekildi.
Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Endokrinoloji Bilim Dalı, “14 Kasım Dünya Diyabet Günü” kapsamında diyabet hastalığına dikkat çekmek ve diyabet farkındalığını artırmak için etkinlik düzenledi. Trakya Üniversitesi'nde tedavi gören diyabet hastası çocuklar ve ailelerin katılımıyla gerçekleşen etkinlikte diyabetin önemi, korunma ve tedavide izlenecek yollar hakkında bilgi verildi.
Trakya Üniversitesi Hastanesi’nde düzenlenen etkinlikte konuşan Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Filiz Tütüncüler, diyabetli yaşamda egzersiz, diyet, eğitim ve insülinin önemini aktardı. Diyabet hastalığının önemine dikkat çekmek ve farkındalık oluşturmak için düzenlenen etkinlikte, diyabetik çocuk ve ergenler profesyonel sporlarda, eğitim yaşamında ve diğer pek çok alanda gösterdikleri başarı öykülerini katılımcılarla paylaştı.
Her yıl geleneksel hale gelen etkinlikle toplumsal farkındalık oluşturmak istediklerini ifade eden Prof. Dr. Filiz Tütüncüler, “Tip-1 diyabeti biz çocuklarda bir hastalık olarak kabul etmiyoruz. Tip-1 diyabet, bilinmeyen bir nedenle pankreastaki insülin üreten beta hücrelerinin tahribatı sonrasında insülin üretilememesi ve buna bağlı olarak da besinlerle alınan glikozun vücutta kullanılamaması sonucu ortaya çıkıyor. Çocuklarımızın pankreası insülin yapamıyor, insülini eksik ve biz onu yerine koyuyoruz. Dolayısıyla bu bir hastalık değil, sadece bir eksiklik. Bu eksikliği giderirken insülini mümkün olduğunca vücudun salgıladığı gibi almak, ona uygun davranmak ve kan şekerlerini yakıdan kontrol etmek oldukça önemli.” dedi.
Diyabetle mücadele konusunda herkese çok fazla sorumluluk düştüğünü dile getiren Prof. Dr. Filiz Tütüncüler, “Özellikle ailelere ve öğretmenlere önemli sorumluluk düşüyor. Bir çocuk eğer çok su içmeye başlamışsa, özellikle de geceleri çok su içiyorsa, okulda yanında sürekli su taşıyorsa, kantinden sürekli su alıyorsa, sık tuvalete gitme ihtiyacı duyuyorsa bu aslında o çocuğunun şekerinin yükselmeye başladığının bir işareti olabilir. Dolayısıyla ailelerden özellikle ricamız, dikkat etmeleri gereken şey fazla su içmeye başlayan bir çocukta, sık tuvalete gitmeye başlayan bir çocukta öncelikle diyabetin akla gelmesi ve bu çocuğun mutlaka kan şekeri düzeyi ve idrar tetkikine bakılmasıdır. Yine kilo vermeye başlaması da bir bulgu olabilir. Çünkü vücudumuz, besinlerle aldığımız glikozu yakarak enerji sağlıyor. Ancak besinlerle aldığımız glikoz insülin varlığında yakılabiliyor, insülin olmayınca vücut şekeri yakamadığı için yağları yakmaya başlıyor ve bunun sonucuna çocuk zayıflayabiliyor. Halsizlik, yorgunluk, sürekli uyku hali gibi tüm bu bulgular, akla diyabeti yani şeker yüksekliğini getirmeli.” ifadelerini kullandı.
Diyabette erken teşhisin çok önemli olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Filiz Tütüncüler, insülin, beslenme, egzersiz ve eğitimin önemine dikkat çekti. Günümüzde çocuklarda şişmanlığın da giderek artış göstermesiyle birlikte Tip-2 diyabet de görmeye başladıklarını ifade eden Prof. Dr. Filiz Tütüncüler “Ailelerin özellikle beslenmeye dikkat etmesi, çocuklarını mutlaka fiziksel aktiviteye yönlendirmesi, kilo alımından koruması çok önemli.” dedi.
Diyabet ile ilgili eğitimler ve bilgilendirmenin yapıldığı etkinlik, diyabet andının okunması ve ikramlarda bulunulmasının ardından sona erdi. (Trakya Üniversitesi)