Eğitim Sen Kırklareli Şube Başkanı Okan Balcı, Ankara’da Milli Eğitim Bakanlığı önünde basın açıklaması yapmak isteyen öğretmenlere yönelik yapılan müdahale ile ilgili açıklamalarda bulundu.
Balcı, ekonomik krizin etkisi ile iş ve yaşam koşulların ağırlaştığını kamuda ve özel sektörde çalışan bir milyonu aşkın öğretmenin uzun süredir ücret ve çalışma koşulları konusunda sorunlar yaşadığını dile getirdi. Bu kapsamda Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası’nın, ücretler, sözleşme süreleri ve mesai süreleri konusunda basın açıklaması yapmak amacıyla Ankara’da Milli Eğitim Bakanlığı önünde toplandığını belirten Balcı, öğretmenlerin basın açıklaması yapmak istedikleri sırada polis müdahalesi ile karşılaştıklarını söyledi. Polisin müdahalesini “ağır saldırı” olarak niteleyen Balcı, “Hakları için mücadele eden meslektaşlarımıza polisin acımasızca saldırması ve biber gazı sıkarak bazı meslektaşlarımızı gözaltına alması kamuoyunda büyük tepki ile karşılanmıştır. Özel okul öğretmenlerinin kamudaki öğretmenlerle eşit ücret almak istemeleri kadar haklı ve doğal bir talebin polis şiddeti ile engellenmek istenmesi açık bir hak ihlalidir ve kabul edilemez” dedi.
Öğretmenlere yönelik bu tavrın iktidarın öğretmenlere bakış açısının bir sonucu olduğunu ifaden eden Balcı, “Yıllardır dile getirdiğimiz temel taleplerimiz karşılanmamış ve yaşadığımız sorunlara kalıcı çözümler üretilmemiştir. Bir milyonu aşkın eğitim ve bilim emekçisinin yaşadığı ekonomik, sosyal ve mesleki sorunları çözmek için adım atmayanların, gerçek sorunlarımızı görmezden gelenlerin, hakları için mücadele eden ve taleplerini savunan öğretmenleri hedef göstermesi, hatta onları aşağılayıcı ifadeler kullanması kabul edilemez. Öğretmenlerimize insanca yaşayabilecekleri, nitelikli hizmet verebilecekleri çalışma ve yaşam koşulları yaratılmalı; bunun için de başta maaşlar olmak üzere mesleki ve özlük hakları insan onuruna yaraşır düzeye yükseltilmelidir. Kaybedilme noktasına gelen mesleki saygınlığın yeniden kazanılması için somut adımlar atılması gerekmektedir.
Bizler, öğretmenlerin ‘hükümet memuru’ haline getirilmesini, öğretmen ve yönetici atamalarının siyasi torpillerin gölgesinde yapılmasını değil; nitelikli eğitimin nitelikli öğretmenle mümkün olabileceği gerçeğinden hareketle, çalışma ve yaşam koşullarımızın iyileştirilmesini istiyoruz. Şu çok iyi bilinmelidir ki, dünyanın her yerinde eğitim emekçileri siyasi iktidarlara değil; sadece ve sadece halka ve öğrencilerine karşı sorumludur. Öğretmenler, mücadele tarihi boyunca hiçbir zaman iktidarın kapı kulu olmamış, bundan sonra da olmayacaktır. Yıllardır ülkenin dört bir yanında fedakârca görev yaparken, aksi yöndeki tüm politika, uygulama ve dayatmalara rağmen hükümetin değil, halkın öğretmeni olmak için mücadele ettiğimiz bilinmelidir. Eğitim Sen sadece öğretmenlerin değil, kötü ve sağlıksız koşullarda çalışan; hakları gasp edilen; tamamen hukuksuz siyasi kararlarla ihraç edilen, sürgün ve soruşturmalara maruz kalan bütün eğitim ve bilim emekçilerinin; eğitim hakkından eşit koşullarda yararlanamayan milyonlarca çocuk ve gencimizin taleplerinin takipçisi olmayı sürdürecektir. Eğitim Sen olarak, bizlere dayatılan her türlü haksız ve hukuksuz uygulamanın, kamu-özel ayrımı yapmaksızın, eğitim ve bilim emekçilerinin birleşik, örgütlü mücadelesiyle kırılabileceğine inanıyor, haklarımız ve geleceğimiz için bütün eğitim ve bilim emekçilerini birlikte mücadeleye davet ediyoruz” diye konuştu. (Eğitim Sen)
GÜNDEM
02 Eylül 2022 - 12:14
Eğitim Sen'den polisin müdahalesine tepki
GÜNDEM
02 Eylül 2022 - 12:14
İlginizi Çekebilir