Ülkemizde peynirin çok fazla çeşidin bulunması, taklit ve tağşiş yapmanın boyutlarını artırıyor. Bu kadar fazla ürünün takibi ve denetlenmesi zor olurken, son 2 yılda peynir fiyatlarında 4 kata varan artışların görülmesi tüketicimizin alım gücünü azaltıyor.
Kırklareli peyniri; İl’in orman ve çayırlarında beslenen inek, koyun ve keçi sütünden imal edilir. Lezzetinin üst seviyede, fiyatının ise herkesin alım gücüne uygun seviyede olduğu Kırklareli peyniri, yapılıp tenekeye konduktan sonra en az 6 ay buzhanede bekletilir, sonra satışa sunulur. Yalnız koyun sütünden yapılanı olduğu gibi, koyun sütüne %15 oranında keçi sütü karıştırılarak yapılanı ve sade inek sütünden yapılan sert ve yumuşak peynirleri her zaman bulmak mümkün. Peynir imalatında katkı maddesi kullanılmaz. Doğal yolla üretilmiş maya kullanılır. Kırklareli beyaz peynirinin yanında, eskilerin kaşkaval dediği, bu gün kaşar olarak bilinen peynir de üretilmektedir.Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, yaptığı basın açıklamasıyla ülkemizdeki peynir üretimi ve taklit tağşiş sorununa dikkat çekti.
Bayraktar; “Alım gücünün azalması merdiven altı diye tabir edilen tağşişli peynir üretimini de tetikliyor. Haksız kazanç sağlamak ve birim maliyetleri düşürmek için peynir yapımında; süt yağı haricinde yağ kullanımı, koyun ve keçi peynirlerine inek sütü karıştırılması, ürün yapısını sertleştirmek için nişasta kullanımı, küf ve maya oluşumunu engellemek amacıyla izin verilen miktardan fazla natamisin kullanımı gibi değişik yöntemlere başvuruluyor.
Özellikle piyasada tost peyniri, üçgen peynir ve kahvaltılık peynir gibi eritme peynirler sorunu çok daha önemli hale getiriyor. Bu peynirler birçok peynir çeşidinin süt tozu ve tereyağı bazlı süt ürünlerinin ve homojenliği sağlayıcı kimyasal maddelerin karıştırılması ile yüksek sıcaklıklarda işlenerek elde edildiği için tağşişe en açık ürünlerdir.
Ne yazık ki tüketicilerimizin bütün tağşiş ve taklitleri fark etmesi de mümkün değildir. Halk sağlığını tehdit eden bu konuda kontrol ve denetimlerin sıkılaştırılarak, taklit ve tağşişe yeltenenlere müsaade edilmemesi gerekiyor. Tüketicilerimizin de ürünleri ambalajlı ve etiketli, güvendikleri markalardan almaları yararlarına olacaktır.
Etiket bilgisi çok önemlidir ve tüketicilerin etiket bilgisini dikkatli incelemesi gerekiyor. Çiğ süt fiyatları değişen piyasa koşullarına göre güncellenmeli, süt üreticilerimiz mağdur edilmemelidir. Ülkemizde üretilen sütün büyük bir kısmı, çiftçilerimizi kırsalda tutan, küçük aile işletmeleri tarafından üretiliyor. Bu sektörü ayakta tutan aile işletmeleridir. Bu işletmeler üretime küstürülmemeli, ayakta kalması sağlanmalıdır.
Ülkemizde süt ürünlerinde tüketim alışkanlığı kazandırmak için okul sütü programının tekrar hayata geçirilmesi, peynir gibi süt ürünleriyle çeşitlendirilerek, sosyal yardımlarda peynire de yer verilmesi gerekiyor. Peynir tüketiminin artırılması için üretim maliyetleri düşürülmeli, uygun fiyatlı sağlıklı ürünlerin tüketici sofrasına ulaşması sağlanmalıdır” dedi.Haber Merkezi
Kırklareli peyniri; İl’in orman ve çayırlarında beslenen inek, koyun ve keçi sütünden imal edilir. Lezzetinin üst seviyede, fiyatının ise herkesin alım gücüne uygun seviyede olduğu Kırklareli peyniri, yapılıp tenekeye konduktan sonra en az 6 ay buzhanede bekletilir, sonra satışa sunulur. Yalnız koyun sütünden yapılanı olduğu gibi, koyun sütüne %15 oranında keçi sütü karıştırılarak yapılanı ve sade inek sütünden yapılan sert ve yumuşak peynirleri her zaman bulmak mümkün. Peynir imalatında katkı maddesi kullanılmaz. Doğal yolla üretilmiş maya kullanılır. Kırklareli beyaz peynirinin yanında, eskilerin kaşkaval dediği, bu gün kaşar olarak bilinen peynir de üretilmektedir.Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, yaptığı basın açıklamasıyla ülkemizdeki peynir üretimi ve taklit tağşiş sorununa dikkat çekti.
Bayraktar; “Alım gücünün azalması merdiven altı diye tabir edilen tağşişli peynir üretimini de tetikliyor. Haksız kazanç sağlamak ve birim maliyetleri düşürmek için peynir yapımında; süt yağı haricinde yağ kullanımı, koyun ve keçi peynirlerine inek sütü karıştırılması, ürün yapısını sertleştirmek için nişasta kullanımı, küf ve maya oluşumunu engellemek amacıyla izin verilen miktardan fazla natamisin kullanımı gibi değişik yöntemlere başvuruluyor.
Özellikle piyasada tost peyniri, üçgen peynir ve kahvaltılık peynir gibi eritme peynirler sorunu çok daha önemli hale getiriyor. Bu peynirler birçok peynir çeşidinin süt tozu ve tereyağı bazlı süt ürünlerinin ve homojenliği sağlayıcı kimyasal maddelerin karıştırılması ile yüksek sıcaklıklarda işlenerek elde edildiği için tağşişe en açık ürünlerdir.
Ne yazık ki tüketicilerimizin bütün tağşiş ve taklitleri fark etmesi de mümkün değildir. Halk sağlığını tehdit eden bu konuda kontrol ve denetimlerin sıkılaştırılarak, taklit ve tağşişe yeltenenlere müsaade edilmemesi gerekiyor. Tüketicilerimizin de ürünleri ambalajlı ve etiketli, güvendikleri markalardan almaları yararlarına olacaktır.
Etiket bilgisi çok önemlidir ve tüketicilerin etiket bilgisini dikkatli incelemesi gerekiyor. Çiğ süt fiyatları değişen piyasa koşullarına göre güncellenmeli, süt üreticilerimiz mağdur edilmemelidir. Ülkemizde üretilen sütün büyük bir kısmı, çiftçilerimizi kırsalda tutan, küçük aile işletmeleri tarafından üretiliyor. Bu sektörü ayakta tutan aile işletmeleridir. Bu işletmeler üretime küstürülmemeli, ayakta kalması sağlanmalıdır.
Ülkemizde süt ürünlerinde tüketim alışkanlığı kazandırmak için okul sütü programının tekrar hayata geçirilmesi, peynir gibi süt ürünleriyle çeşitlendirilerek, sosyal yardımlarda peynire de yer verilmesi gerekiyor. Peynir tüketiminin artırılması için üretim maliyetleri düşürülmeli, uygun fiyatlı sağlıklı ürünlerin tüketici sofrasına ulaşması sağlanmalıdır” dedi.Haber Merkezi