Özellikle yaz aylarında sıklıkla gündeme gelen su sorununa dair önemli tespitler gerçekleştiren Başkur, Ergene Havzası’nın önemi ve RES projelerinin etkisini işaret ederek;
“Kırklareli ve uzantısında Ergene Havzası Istrancalar’dan gelen sular ile beslenmektedir. Yıllar önce 1995 Istrancalar’ın suyu barajlar aracılığı ile İstanbul’a aktarılmıştı. Yakında Rezve “Mutlu dere” deresinin de suyunun alınması planlanıyor!
Zaman içerisindeki iklim dengesizlikleri ve küresel ısınma kökenli yağış rejimi değişince; Ergene Havzasındaki yeraltı suları üst düzeyde alarm vermektedir. Istrancalar’daki taş ocakları ve RES’ler için kesilen Ormanlar da olumsuz diğer etkenlerdir” sözlerini dile getirdi.
Şehrime Dair Yazı Dizisinin devamında Başkur şu sözlere yer verdi;
“Rakamlara dökmek gerekirse; Edirne ve Tekirdağ yöresindeki (Ergene havzası) yeraltı sularının yaklaşık yüzde 85’i kaybolmuş durumda! Bölgede yaklaşık yeraltı suyu kullanan 3.000 adet kaçak kuyu vardır. Lüleburgaz ve Babaeski bölgelerinde yeraltı kuyuları çökmüş durumda. İşlevsiz kalan barajların yanında, içme suyu kalitesi en uygun olan Armağan Barajı dışında kaliteli su bulunduran barajımız yok durumunda!
“OSB ve SU” başlıklı bir konu irdelenecek ise; şu an Kızılcıkdere OSB (Organize Sanayi Bölgesi), önümüzdeki yıllarda Su sorununda bölgeyi en çok zorlayacak konulardan birisi!
Kızılcıkdere OSB; talebi gündemde olan 3. Etap planlaması ile Çerkezköy OSB’den daha büyük bir alan içeriyor! Biz bu büyük alanı yalnızca su açısından irdeler isek; ne kadar çok suya ihtiyaç duyulacağı ortaya çıkacaktır. Halihazırda Kızılcıkdere OSB; yılda 1 milyon m3 su kullanmakta olup, bu ihtiyacını 4 sondaj kuyusundan sağlamaktadır.
Yalnız ve yalnız kurulması talep edilen bir fabrika ki; OSB kuruluş planlamasında, bu nitelikte kirleten fabrikalar kurulamaz maddesinden dolayı mahkeme süreci devam etmektedir. Yılda yaklaşık 4 milyon m3 su talep ediyor!
Kırklareli Halkının 2022 yılında Kırklareli Barajından kullandığı toplam su miktarının 8,5 milyon m3 olduğu göz önünde bulundurulursa, ilerleyen süreçte bu nitelikteki fabrikalar da eklendiğinde bölgemiz su krizi ile karşı karşıya kalacaktır!
Merkez İlçede su altyapısına ait en köklü yatırım 90’lı yıllar sonunda Belediye Başkanı Kadir Gökçe zamanında yapılmış ve son yatırım da Belediye Başkanı Cengiz Bağdan zamanında gerçekleştirilmiştir. Sonraki dönemlerde yatırım yapılsa da artan nüfus artışını karşılayabilecek nicelikte değil, daha çok revizyon ölçekli yatırımlar gerçekleştirilmiştir.
Şu an Kırklareli Merkez İlçe sınırları dahilinde su abone sayısının 45bin civarında olduğunu yazabilirim. Ve kayıtlı nüfus ta 85bin kişi civarındadır. Su ihtiyacımız; Kırklareli barajından ve de hali hazırda var olan 4 derin su kuyusundan sağlanmaktadır. Geçtiğimiz dönemlerdeki yaşanan mangan sorunu, son 2 yılda çözümlenmiş durumdadır. Ancak; özellikle kuyulardan alınan sularda kireç oranı yüksektir.
Yukarıdaki sayısal veriler ve bilgiler ışığında neler yapılmasına ilişkin düşüncelerim şunlardır.
-Bölgede bir an önce taş ocakları sorunu çözülmelidir.
-Yağış rejimine katkı sağlayacak ağaçlandırma çalışmaları hızlandırılmalıdır.
-Aşırı su ihtiyacı olan tarımsal ürünler (Mısır gibi) ekiminden vazgeçilmelidir.
-Tarımsal sulamada vahşi sulama terk edilmeli, kapalı sulama sistemine geçilmelidir.
-OSB’de, su gereksinimi fazla olmayan fabrikalar planlaması yapılmalıdır.
-Kaçak yeraltı kuyuları denetim altına alınmalıdır.
-Tarımsal amaçlı sulama göletleri planlanmalıdır.
-Yağmur suyu ile kanalizasyon sistemleri birbirinden ayrıştırılmalıdırlar.
-Su tasarrufu ön plana alınmalıdır.
-Bölgeye insan göçü planlanmalıdır!
-Su dağıtım altyapısı yenilenerek su kaçaklarının önüne geçilmelidir. (Kaçağın %30’larda olduğu dile getirilmektedir!)
Bölgenin en yüksek kaliteli içme suyu Armağan Barajında olduğu düşünüldüğünde;
Kırklareli halkının bu sudan yararlanması bir an önce sağlanmalıdır.
En az 10 yıldan bu yana, Armağan barajı suyundan Kırklareli halkı yararlandırılacak söylemine karşın! Kırklareli halkı cezalandırılıyormuşçasına! bu sudan yararlanamamaktadır! Kızılcıkdere köyüne tarımsal amaçlı getirilen içme kalitesi yüksek Armağan barajı suyu, maalesef Kırklareli arıtma tesislerine getirilmemektedir! Kendi cazibesi ile (basıncı) tesise “0” maliyet ile bu su gelebilecek iken; Kırklareli barajından getirilen suyun, kot farkı nedeniyle Kırklareli halkına yıllık enerji maliyeti 12milyon TL’dir! Yani bu çöpe atılan bir paradır.
Saygıdeğer Kırklarelililer; Kırklareli, Devletine en çok katkı yapan Şehirlerden biri olup, en az desteği alan İllerden de biridir! Bu çelişkiyi iyi niyet! ile yorumlamamız mümkün değildir. Bu Şehrin yöneticileri dirençli bir şekilde; şehir yaşayanlarının haklarını savunmalı ve Kırklareli halkının ‘en basitinden burada bir şeyler yazmaya çalıştığım’ Su sorunu konusunda gerekli çalışmaların yapılmasını sağlamalıdırlar. Unutmayın! Su İnsanca Yaşam Hakkıdır… Güzel günlere…”
Haber Merkezi